Konu: Hatırlar Sevgili! Salı Ocak 13, 2009 6:23 pm
Üç kişiydik yol çıkışında İki dost bir sevda bir de hayat...
Birbirimize kalkan olup Gerektiğinde atılırken kurşunların önüne Ne yürek taşırmışız içimizde!
Cebimize kağıt beş lira bile yakışmadı mı nedir? Metelikle dolaşırdık İstanbul sokaklarını
Vefa erkek idadisinde okuduk okumasına da Hep duacı olduk Cibali kız lisesinin ay kız adınlarına
Üçüncü cemre düştü mü başlardı ada sefalarımız Az mı kırdık dersleri bahar aylarında Az mı sallandık gönül salıncaklarında
Bir kız vardı lise sonlu Hazan mıydı Nazan mıydı adı çıktı aklımdan Nedense hep gözü üstümde olurdu Herkesin bluzu dört düğmeli olsa da Onun ki ikiden yukarı ilik tutmazdı!
Ben hovardanın kralı o zamanlar Cepte para varmış yokmuş ne gam!
Okul tam gün ya Öğlen çekiyoruz iki Kürt böreğini Bol pudra şekerlisinden Paylaşıyoruz dostla elvan portakalı Ohhh bugün de doyduk naralarıyla Tünüyoruz okey masasına
Akşam çıkış ziline kadar geçen tüm zamanlar Hafta sonunun hayaliyle full çekmekte
Sıkı bir iddiaya girmiştik Saruhan'la Bu hafta sonu yeni bir manitayla dolaşmasına Kim sözünü tutamazsa ada masraflarını görecekti
Görecekti görmesine de Bu filmin sonu hep aynı biterdi! Yüreği güzel kendisi güzel sevgili dost Saruhan Bilerek kaybediyorumlara sığınıp üstlenirdi her şeyi!
Ne güzel günlerdi ...
Yanında birini daha getirmesini sağlamak için Ben inceden yazılmıştım Nazan'a hafta içi
Aldık tabi sözü Nazan'dan Tamam her şeyi ayarlarım dedi Ve de devamladı cümlesini Ama yanımdan ayrıldığını gördüğümde bu rüya biter
Olur mu ya! Senin üstüne gül mü koklarım Gibileri sıralamamla inandı her zamanki gibi hasbam
O zamanlar cep yok ki çak telefonu ayarla her şeyi
Dokuz onbeş vapurunun terasına konuşlanmıştık Bir tarafta Saruhan diğer yanda ben Orta hakemlikte de erkek Ayhan'ımız var!!!
Bir baktım yılan gibi süzülmekte Nazan Yanında da yeni gözdem Gül! Kız bir içimsu olmuş salınca saçlarını omzuna Utangaç gözlerle bakınmakta güverteye Yakmakta Ağustos'tan beter yüreğimi
Ulaştıklarında yanımıza hemen tornistan çekip Çöktüm yanına manitanın tabii ki...
Nazan habire dürtüyor ama ben de kaybedecek zaman yok Yazıldıkça yazılıyorum kıza en havalısından Ayak üstü öyle şiirler döktürüyorum ki Kız şaşkın gözlerle kilitlenip kalıyor gözlerimde
Yol boyu sürüyor Gül'ün içine düşmem Nazan delirmelerde ama Allah'tan Ayhan imdat simidim Koyu bir muhabbete tutup ayırıyor bizden kızı da Ben de derinden bir ohhh bırakıyorum havaya
O gün yıktık Burgaz'ı şarkılarla Bir Erkin Koray'dan "Şaşkın" ladık Bir Cem Karaca'dan "Namus Belası" yağdırdık Füsun Önal'ı ayrı tutamayıp bir de çektik "Ohh Olsun" u
Gün o günmüş!
Çizildi hovardalık karizmamız sonrasında ...
Yana yakıla "Gül" açtık yıllar boyu Ruhum olmuş yüreğim olmuş canım olmuş Gül
Ah be Nazan Bu kadar mı beddua edilir bir adama!!!
Bir gün Gül'le dolanıyoruz İstiklal'de Birden Nazan düşmez mi önümüze Kolunda bir züppe ki ayaküstü iyi havaladı bizi
Hiç bir şey koymadı da gider ayak dediği "Sen hala Gül'demisin?" sözüne Neden o kadar içerledim hala anlamam!.
Spor Sergi Sarayının dili olsada anlatsa Kulisten Edip'i alıp "söz" yüzüklerini Nasıl tribünde taktırdığımızı ve de Aşkın tarifinin orda hemen yazıldığını...
Sonra ne oldu ne bittiyse !
Hiç farkında olmadan Çekip aldılar Gül'ümü elimden
Memleketine gitmişti ailesinin yanına gitmesine de Haydarpaşa garında nasıl da söz vermişti Merak etme aşkım sensiz ölmeyeceğim diye...
İlk defa sözünde duramadı gül yüzlüm
" Olmasın hiç o ta içten gülen gözlerde yaş Bir gün gelip, ayrılsak bile seninle arkadaş "
Nerden bilebilirdim!
Melike'nin şapkalı ademe söylediği şarkının Onun cenaze müziği olacağını...
Öyle bir tokat atmıştı ki hayat Kanadı kırık kuşlar misali vurdu yerden yere
Hızını da kesmemiş olacak ki!
Canı canımdan içeri kardeşim Saruhan'ım Ne kurşunlara karşı koydu o bedenle de Gitti bir haybiye bir mikroba yenik düştü Ve yine aynı şarkı söyleniyordu
" Olmasın hiç o ta içten gülen gözlerde yaş Bir gün gelip, ayrılsak bile seninle arkadaş"
Avazımız çıktığı kadar tekrarlayıp dursak da Ne şarkının sonu geldi ne de Ayhan'la benim gözyaşlarımın
Yıllar aktı gitti onlarsız
Yuvası umudu barışı her şeyi olan İki çocuklu mutlu bir baba olsam da
Yine de bazen dalar giderim o günlere...
Elli yaşa kadar atılan kertiklerle dolu yüreğime Dört ilave damar ekleseler de!!!
Ve dahi Hala çizikse de hovarda karizmam!
Hatıra Sevdalarım eşlik etmekte Eylül akşamlarıma...